Vücudumuz sağlığa ayarlıdır ve kendini iyileştirecek mekanizmalarla donatılmıştır. Hastalık hâli olağan dışı bir durumdur. Sağlık durumu, hasta olmama hâli yanında, günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilme yeteneği, enerji seviyesi, duygusal denge, düşünce
Sağlık
“Halk Sağlığı nedir?” sorusuna alınabilecek en yaygın yanıt “çok önemlidir” olmakla birlikte “Halk Sağlığı faaliyetleri nelerdir?” sorusunun yanıtlarından bu kavramın genellikle doğru bilinmediği anlaşılır. Bu bilinmezlik durumu sadece sıradan insanlar
Farklı tarihlerde birbirinden bağımsız olarak geliştirildikleri hâlde uyumlu olmaları nedeniyle birlikte kullanılan demografik ve epidemiyolojik geçiş teorilerinin dördüncü dönemine göre demografik açıdan yaşlanmış nüfus ile epidemiyolojik olarak gecikmiş dejeneratif hastalıklar
Urlu, M., Tan, H., Golab Foroush, A., Alsancak, U., Çetinkaya, E., Hayran, O. (This study was presented in the 7th International and the 25th National Public Health Congress in Antalya,
Editör4 ay önce
CNN Türk kanalında 2 Aralık 2015 akşamı yayınlanan “Her Şey” programında tamamlanmış bir projenin sunumunu, yapan öğretim üyesinin ağzından tüylerim ürpererek dinledim. Daha sonra yaptığım bir araştırmada aynı haberin 1
İhtiyaçlarına değerlendirilmesi, analizi ve tanımlanması doğru sağlık politikaları oluşturmanın çok önemli ilk adımıdır. İhtiyaç en kısa tanımla “yararlanma kapasitesi” olarak tanımlanır. (1) Yani sağlık veya sağlık hizmetleri konusunda karşılanması gereken
Günümüzde hâkim olan bilim anlayışı, temellerini Isaac Newton ve Rene Decartes’in attığı mekanistik bakış açısı çerçevesinde şekillenmiştir. Bu bilim anlayışının en önemli üç özelliği: indirgemecilik, doğrusallık ve hiyerarşidir. İndirgemecilik, bir bütünü oluşturan
Sağlık sorunu olan bir birey, hizmet almak için bir hekime ya da sağlık kuruluşuna başvurduğunda, karşılaşacağı davranışların ve bulacağı ortam koşullarının onun “iyi olma hali” ve tedavisi üzerinde etkisi var
Demografik, bilimsel ve teknolojik gelişmeler sağlık anlayışımızı ve sağlık hizmetlerinden beklentilerimizi ciddi şekilde değiştireceğe benzemektedir. Tüm toplumlardaki demografik dönüşüm verileri, doğurganlığın azaldığını, doğumda yaşam beklentisinin uzadığını ve toplumların hızla yaşlanmakta
Dünya nüfusu 1987 yılında 5 milyar iken, 1999 yılında 6 milyara, 2011 yılında 7 milyara ulaşmıştır. Her 12 yılda 1 milyar artış eğiliminin sürmesi halinde 2023 yılında 8 milyar olması
Daha Fazla Yükle