Son zamanlarda sağlık kuruluşları ile üniversitelerin afiliasyonu tartışmaları sürdürülmektedir. Ancak her kurumun ve hatta her fikir sahibi olanın başka bir afiliasyon hayal etmesinden dolayı ortak bir dil kullanmak ve uzlaşmak mümkün olamamaktadır. Sorunun üstesinden gelmek için düşüncelerimizi ifade edecek, ortak bir dil oluşturacak kendi terminolojimizin geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum.

Batı dillerinde kullanılan “affiliation” kelimesi “üyeliğe kabul, evlat edinme, yakın ilişki, bağlanma, birleştirme, bağlama, katma, ekleme, üyelik, intisap, rabıta” gibi kelimelerle dilimizde karşılık bulmaktadır. Ancak terim olarak “affiliation”, güçlerin birleştirilmesi, yardımlaşma, iş, üyelik ve ast-üst ilişkileri bağlamında oluşurulan resmi bir birlikteliği çağrıştırmaktadır. Bir hukuk terimi olarak ifade ettiği farklı anlamının konumuzla olan ilişkisi uzaktır.

Gittikçe entegre sistemlerin oluştuğu, kollektif çabaların daha kolay sonuç verdiği küreselleşen dünyamızda birçok alanda birlikte hareket etmenin zarureti ortadadır. Günlük pratiğimizde bir kısmı gelenekselleşmiş ve bilinen, bir kısmının ise adı konmamış farklı şekil ve derecelerde ilişkiler ve birliktelikler söz konusudur. Bu ilişkiler; iki yönlü yardımlaşma, eşit şartlarda ortaklık, asimetrik kaynakların birleştirilmesi ile güçlü yapı oluşturma, yardım ve destek alma, danışman ve gözetmenlik altında çalışma, üye, çalışan, alt birim ilişkisinde bulunma, bağlantılı olma, federatif bir yönetim altında yer alma gibi geniş bir perspektif taşımaktadır. “Olumlu bağlılık” bütün bunların ortak yönünü oluşturmaktadır. Bu ilişki ve birlikteliklerin tanımlanması, kontrollü ve resmi bir nitelik kazandırılması amacı güdülürken, bu amaca hizmet edecek özel bir terimin kullanılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlükte, iş birliğinin anlamı, “amaç ve çıkarları bir olanların oluşturdukları çalışma ortaklığı, teşrikimesai; bir işin çeşitli kişilerce yapılması” olarak yer almaktadır. Ortak amaç ve çıkarlara yönelik oluşturulan birliktelik, bir anlamda olumlu bir bağlılık ilişkisini yansıtmaktadır. İş birliğini “olumlu bağlılık” temelinde oluşturulan bir “resmi birliktelik” olarak algıladığımızda, yukarıda sözü edilen ilşki çeşitlerini bu kapsamda ele alabiliriz. Ağırlık derecesine göre başlıca ilişki-birliktelik çeşitlerini sıralayalım:

a) İki yönlü yardımlaşma

b) Eşit şartlarda ortaklık, güç birliği

c) Asimetrik kaynakların birleştirilmesi ile güç birliği

d) Muhatabından programlı, tanımlanmış yardım ve destek alma

e) Muhatabının danışmanlığı ve gözetimi altında çalışma

f) Muhatabına üyelik, çalışan, dal, alt birim ilşkisi ile bağlı olma

g) Kendi özerk yapısını koruyarak bir üst birime bağlanma, bağlantılı olma.

Bu durumda, daha önce olumlu bağlılık temelinde oluşturulan resmi birliktelik olarak kısaca tanımladığımız “iş birliği”ne daha kapsamlı bir anlam yüklebilriz. İş birliği; ortak bir amaca yönelik olarak iki yönlü yardımlaşma ve eşit şartlarda ortaklık ve güç birliği olabileceği gibi, asimetrik kaynakların birleştirilmesi, diğerinden programlı, tanımlanmış yardım ve destek alma, danışmanlığı ve gözetimi altında çalışma ya da diğerine üyelik, çalışan, dal, alt birim ilşkisi ile bağlı olma ve kendi özek yapısını koruyarak bir üst birime bağlanma, bağlantılı olmayı da kapsayabilen resmi nitelikteki birlikteliği ifade etmektedir.

Yukarıdaki şekilde geniş bir anlam kazandırılan” iş birliği”, farklı ağırlık derecelerinin yanında, iş birliğine esas teşkil eden konunun mahiyeti bakımından da farklılık arz edecektir. İş birliğinin sosyal, profesyonel, idari, akademik, teknik vb. alanlardaki bağlılıklara göre farklı nitelenmesi gerekecektir. Böylece “sosyal iş birliği”, “profesyonel iş birliği”, “idari iş birliği”, “akademik iş birliği” ve “teknik iş birliği” gibi alt başlıklardan söz edebiliriz.

1- Sosyal iş birliği: Grup, dernek, sosyal sınıf ile yakın ilişki içine girip birliktelik oluşturma, yardım alma, yardımlaşma, çıkarını koruma ve birlikte faaliyette bulunma (Örneğin Üniversite Hastaneler Birliği).

2- Profesyonel iş birliği: Tarafların maddi kazanç elde etmelerini amaçlayan faaliyetleri, ticari ortaklık (Örneğin Acıbadem Hastaneler Grubu).

3- İdari iş birliği: Yönetim hıyerarşisi içinde rol paylaşımı, farklı rollerin farklı taraflarca üstlenilmesi. Bu eşit düzeyde fonksiyona dayalı paylaşım (Örneğin Marmara Üniversitesi, Pendik Eğtim Hastanesi) olabileceği gibi, fedaratif merkez ve yerel otorite şeklinde de olabilir (Örneğin University of London, University of California, University of Texas).

4- Akademik iş birliği: İki eşit eğitim kurumunun kapasite paylaşımı (Örneğin ortak lisans veya lisansüstü program açma) veya herhangi bir kurumun eğitim kurumundan eğitim, analiz, danışmanlık gibi akademik destek alması (ASM- John Hopkins, hami – yavru üniversite modeli?).

5- Teknik iş birliği: Bir kurumun diğerinin karşılıklı ya da tek taraflı olarak teknik kapasite ve alt yapı imkânlarını kullanması (Örneğin öğrencilerin başka kurumda stajı, bir projenin uygunması için başka kurumların imkânlarından yararlanma, AVM- Siemens).

Üniversite-sanayi iş birliği, akademik ve teknik iş birliğinin birlikte yürütülmesidir. Teknoparklarda bu iş birliğine profesyonel iş birliği de eklenmektedir.

Konumuz olan ve “resmi nitelik” kazandırılacak olan “iş birliği”, yukarıda belirttiğimiz bağlılığın ağırlık derecesi ve ilişki konusunun mahiyetinin iç içe geçtiği bir matris yapıdan ibarettir. Bu matris yapı, iş birliği yapacak olan özel ve tüzel kişilerin talep, beklenti ve ihtiyaçlarına göre şekillenecektir. İlişkiyi resmileştirecek olan belgelerde iş birliğine özel matris detayı tanımlanabilir.

İşbirliği matrisi

  İlişki Konusunun Mahiyeti
 1-5 X a-g1- Sosyal2-Profesyonel3-İdari4-Akademik5-Teknik
Bağlılığın Ağırlık DerecesiYardımlaşma1a2a3a4a5a
Eşit ortaklık1b2b3b4b5b
Asimetrik güç birliği1c2c3c4c5c
Yardım alma1d2d3d4d5d
Danışmanlık, gözetim1e2e3e4e5e
Bağlı olma1f2f3f4f5f
Bağlantılı olma1g2g3g4g5g

Bu matrise göre örnek vermek gerekirse, bir sosyal yardımlaşma (1a) iş birliğinden söz edilebileceği gibi, akademik olarak bağlı olma (4f) veya teknik danışmanlık (5e) türü iş birliğinden de söz edebiliriz. Böylece karmaşık bir hal alıp uzlaşmakta zorlandığımız iş birliğini çeşitlendirerek amacımıza hizmet eder hale getiren modeller geliştirmemiz mümkün olacaktır.

Mart-Nisan-Mayıs 2011 tarihli Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi 18. sayıdan alıntılanmıştır.