Mekân aslen Arapça bir kelimedir ve çeşitli anlamlara gelmektedir. Yer, mahal, cây, durulan yer, oturulan yer bunlardan bazılarıdır. İkametgâh ve makam anlamına da gelir. Mimarlık sözlüğünde ise “İnsanı çevreden belli
Sayı 38
Sayın Prof. Recep Öztürk’ün “Bilimsel Yayın Noktasında Neredeyiz? Yayın Kalitesinin Artırılması için Öneriler” (1) yazısını gerçek beğeni ve derin üzüntüyle okudum. Söz konusu yazıda bilim ve bilimsel çabayla, korkarım tarihimiz
Prof. Dr. Hasan Yazıcı10 yıl önce
Mekân ve psikoloji üzerine düşünmeye başladığımda zihnimde birbiriyle doğrudan bağlantılı olmayan bir yığın düşünce adacığı oluştu. Bir tarafta mekân algısının benlik algımızla ilişkisine dair fikirler, bir tarafta şairlerin kendilerine özgü
Prof. Dr. Hayrettin Kara10 yıl önce
1750’den itibaren başladığı varsayılan “Sanayi Devrimi” ile birlikte etkinliğini artıran, varlığını güçlendiren “Kapitalist Ekonomik Sistem”, 250 yıldır kurgusunu üç temel hedef üzerinden yürütmektedir. Bu hedefleri; “küresel talebin devamlılığını sağlamak”, “uluslararası
Prof. Dr. Kerem Alkin10 yıl önce
Mekânı ilk bakışta, içinde eylemlerimizi sürdürdüğümüz boşluktan ibaret olarak görebiliriz. İnsanın kavramakta zorlandığı evrensel boşluktan kendini ayırarak algılayabildiği ve kendini içine ait olarak gördüğü sınırlı bir hacimdir bir bakıma. Mekân sınırlı
Prof. Dr. Sabahattin Aydın10 yıl önce
Hane halklarının yaptığı cepten ödemeler, sağlık sisteminin işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli mali kaynağın toplanmasında kullanılan yöntemlerden biridir. Tanım olarak cepten ödemeler, “doğrudan sağlık hizmeti sunucularına hizmetin alındığı yerde yapılan ödemeler”dir.
Prof. Dr. Hacer Özgen Narcı10 yıl önce
“O ki ölümü ve dirimi takdir edip yarattı.” (Mülk suresi, 2. Ayet) Floransa’ya, Rönesans’ın doğum yerine gittiğimizde aylardan Marttı ve sürekli yağmur yağıyordu. Kışın kasveti henüz dağılmamış, baharın renkli neşesi
Dr. Mine Hanoğlu10 yıl önce
Antibiyotikler, daha geniş bir kavramla antimikrobik maddeler; insan sağlığını koruma ve geliştirme açısından son yüzyıl içinde çok büyük katkı sağlamıştır. 1900’lü yıllarda dünyada ölümlerin %50-60’dan daha fazlasını oluşturan enfeksiyon hastalıkları;
Prof. Dr. Recep Öztürk10 yıl önce
“Beş dakika sonra hastaneden çıkıyorum. Son not: Bu odada başkaları inleyecekler. Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum. Üstümden çıkarıp yatağa attığım robdöşambr içinde, ebediyen aynı insan bulunacak: Hasta.”(Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye
Kevser Akın10 yıl önce
Doğum, doğal fizyolojik bir eylem olmasına rağmen çoğu zaman kadınlar tarafından rasyonel bir korkuya neden olur. Doğum hakkında olumsuz bir durum teorik olarak ispatlanmış olmasa da söylentiler, kadınların doğuma yönelik
Yrd. Doç. Dr. Filiz Okumuş10 yıl önce
Daha Fazla Yükle









