Gelişmekte olan bir ülke yanı sıra, genç bir nüfusa sahip olmamız nedeniyle ülkemizde son yıllarda en çok tartışılan konuların başında yükseköğretim sorunları, bu sorunlar içinde de tıp eğitimine yönelik oluşan
Ülkemizde yükseköğrenimle ilgili yasal düzenlemelerin güncellenmesinin gündemde olduğu bugünlerde, “Nasıl bir üniversite hedefliyoruz?” sorusunu tekrarlamakta yarar var. Üniversitelerimizin mevcut bilgileri aktarıcı değil, araştırma ağırlıklı ve evrensel düzeyde bilgi üreten kurumlar
Araştırma; üniversitenin en öncelikli görevlerinden birisidir ve üniversiteler kesinlikle güçlü araştırma alt yapısı ve ekibine sahip olmalıdır. Çünkü bilimsel bilgi üretemeyen bir eğitim kurumunun öğrenciye yeni bilgileri aktarması mümkün olamadığı
Bu yazının amacı, üniversite hastanelerinin ya da bir diğer ifadeyle üniversiteler tarafından işletilen eğitim hastanelerinin mevcut durumu veya nasıl olması gerektiği hakkında görüş beyan etmek değildir. Bu husustaki düşüncelerimi daha
Üniversite hastaneleri, tıp fakültesi olan üniversitelerin uygulama ve araştırma merkezleri olarak kurulmuş, aynı zamanda sağlık hizmeti de veren kurumlardır. Üniversite hastanesinin üç çıktısı vardır: Eğitim, bilimsel araştırma ve sağlık hizmeti.
Sağlık sistemini yönetmek… Bu ifadedeki her kelimeyi tek başına ele alsak bile çok geniş ve derin anlamlar taşıdığı şüphesiz. Bir araya geldiklerinde ise, tahmin edileceği üzere dünyanın yönetilmesi en güç
Gerek dünyada gerekse ülkemizde, hakkında en çok spekülasyon yapılan mesleklerin başında hekimlik mesleği geliyor. Tıp doktorlarının mesleki ve sosyal hayatları; ilgili, ilgisiz herkes tarafından tartışma konusu yapılabiliyor. Hekimlerin bu durum
Ülkemizdeki üniversite sayısı son 10 yılda üçe katlanmıştır. Bugün itibariyle 103 devlet, 65 vakıf üniversitesi, 7 vakıf meslek yüksekokulu, 5 askeri, 5 Kuzey Kıbrıs’ta yerleşik, 2 özel statülü (Kazakistan-Kırgızıstan) ve
İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Sayman, geçtiğimiz aylarda Çanakkale’de, bir sahil kasabasında düzenlediği 3 günlük toplantı ile hukukta yakın gelecekte karşımıza çıkabilecek önemli bir konuya
Sağlık insan gücü deyince öncelikle doktor sayısı tartışmaya açılmaktadır. Hâlbuki sağlık hizmetinde takım elemanları ne kadar çeşitli ve yetişmiş olursa, doktorun yükü o denli azalacaktır. Bu yüzden masraflı ve uzun