Bilgi-iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve yaygın hale gelmesi, teknolojinin gün geçtikçe hayatımızın ayrılmaz bir parçası olması, gelecek nesillerin yeni teknolojileri kullanma konusundaki istekliliği, hastaların mesafe ve zaman algısını değiştirmekte olup tıpla ilişki kurma biçimlerini yeniden şekillendirmektedir. COVID-19 salgını pek çok meslek alanında olduğu gibi sağlık alanında da dijital etkinlikleri artırmıştır. Bu durum teletıp (TT) uygulamalarının etkisinin artmasına ve daha çok kullanılmasına yol açmıştır (1). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) TT’yi kısaca ‘uzaktan iyileştirme’ olarak tanımlamış ve TT uygulamaları ile tanı ve tedaviye erişimin artacağını, coğrafi engellerin kalkacağını, olağanüstü durumlarda ve yetersiz hizmet alan topluluklarda sağlık hizmetine erişimin kolaylaşacağını, sağlık kurum ve kuruluşlarında yoğunluğun azalacağını ve sağlık hizmetine erişimde yaşanan zaman kaybının azalacağını belirtmiştir. TT’nin kullanımındaki amaçlar; kaliteli sağlık hizmetini herkese eşit koşullarda ulaştırmak, sağlık hizmetlerinin daha az maliyetle sunulmasını sağlamak, güncel tedavi kılavuzlarının daha yakın takibini ve uygulanmasını sağlamaktır. Ayrıca sağlık çalışanlarına ulaşım önünde engel oluşturabilen ortam (kırsal vb.) ve durumlarda (salgın, doğal afet, savaş vb.) sağlığa erişimi kolaylaştırmak, evde bakım hizmeti gerektiren yaşlı veya ağır hastaların takiplerini sağlamak, sağlık personeline ve hasta-hasta yakınlarına interaktif eğitim, seminer, panel, konferans vb. aktiviteleri yapılabilir kılmaktır (2). TT; teledeğerlendirme, telerehabilitasyon, teledestek, teledanışmanlık ve teleeğitim şeklinde gerçekleştirilebilir. Bu uygulamalar esnasında hasta kayıtları, kan tahlilleri, radyoloji raporları, reçeteler gibi yazılı metin ya da kayıtlar, fotoğraf ve radyoloji görüntüleri, muayene görüntüleri gibi videolar kullanılacağı gibi giyilebilir teknolojilerden alınan vücut verileri de kullanılabilmektedir. DSÖ 2016’ da 125 ülkede toplam 375 TT uygulaması olduğunu bildirmiştir. Bunlardan en sık olanı 96 ülkede uygulanan (%77) teleradyoloji en az uygulananı ise 43 ülkede (%44) uygulanan telepsikiyatridir (3).

Teletıp Projeleri

Ülkemizde 2005 yılından bu yana çok sayıda e-sağlık projesi hazırlanmıştır. Pilot uygulaması Düzce’de başlatılan ve 2010 yılı sonunda ülke geneline yayılan aile hekimliği uygulaması kapsamında birinci basamak sağlık verilerinin yönetimi için geliştirilen Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS) bu projelerin en eskilerindendir. 2006 yılı ve takip eden yıllar içinde ülkemizde, Ulusal Sağlık Veri Sözlüğü̈ (USVS), Minimum Sağlık Veri Setleri (MSVS), Sağlık Kodlama Referans Sunucusu (SKRS) Sistemi, Karar Destek Sistemi, Sağlık-Net, HL7, Halk Sağlığı Bilgi Sistemi (HSBS), Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS), Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi (ÇKYS), e-Reçete, Elektronik Sevk Sistemi (ESS) ve Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) geliştirilmiştir (4). 2014’te ise ‘Sağlık Bilişim Ağı Projesi’ T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilmiştir. Bu proje ile tüm ülke genelinde sağlık hizmeti alan bireyler ile sağlık hizmeti sunan tüm kurum ve kuruluşlar arasındaki sağlık veri iletişimini hızlandırmak ve sağlık verilerine daha da güvenilir bir özellik kazandırmak amaçlanmıştır (5). Bu TT projesine benzer modeller pek çok ülkede uygulanmaktadır. Özellikle İngiltere’de yürütülen Kırsal Yaşamın Desteklenmesi Projesi; demans, depresyon hastaları ve izole yaşlı bireylere yönelik planlanmıştır. Kırsalda yaşayan yaşlıların yaşam kalitesini artırmak için Avusturya, Almanya, Hollanda, İngiltere ve İsveç’te ortak yürütülen “ESAW (European Study of Adult Well-Being – Avrupa Yetişkin İyilik Hali)” ile Amerika’da kırsal alanda yaşayan yaşlıların sağlık ihtiyaçları için yürütülen CCTH (The Care Coordination Home Telehealth – Evde Telesağlık ile Bakım Koordinasyonu) projeleri bu modellere örnek olarak verilebilir (4). Ülkemizde 2019 yılında yayınlanan TT ve Teleradyoloji Genelgesi ile TT ve Teleradyoloji Sistemi’nde 2019 Temmuz itibariyle 184 milyon radyolojik görüntü ve 80 milyon radyoloji raporu olduğu belirtilmiştir. İlgili sistemin uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan IHE (Integrating the Heathcare Enterprise) tarafından düzenlenmekte olan birçok ülkeden çeşitli firma, kurum ve kuruluşun katıldığı IHE Connectathon’da uyumluluk testlerini başarıyla tamamladığı ve dünya genelinde kamu kurumuna ait ilk ve tek yazılım olma özelliğine sahip olduğu, yeterliliğinin uluslararası olarak onaylandığı belirtilmiştir (6).

Birinci Basamak ve Evde Sağlık Hizmetlerinde Teletıp

Sağlık hizmetlerinin niteliği ve içeriği toplumun değişimi ile paralellik göstermektedir ve geleneksel hekimlik anlayışı da değişmektedir. Aile hekimliği sağlık sistemiyle ilk tıbbi temas noktasını oluşturur ve sağlık kaynaklarının verimli kullanımını sağlar. Yaklaşım olarak ise bireye, ailesine ve toplumuna yönelmiş kişi merkezli bakış geliştirir (7). Tüm bu disiplin özellikleri nedeniyle aile hekimliği, hastasıyla iletişimde TT’yi en kolay ve en etkin kullanabilecek branşlardandır. Ülkemizde 2010’da ülke geneline yayılan aile hekimliği uygulaması kapsamında birinci basamak sağlık verilerinin yönetimi için geliştirilen ve bilgi teknolojilerinin kullanımının ülkemizdeki ilk örneklerinden olan Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS) mevcuttur. Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) bulunan aile hekimliği biriminde çalışan hekimler ve Aile Sağlığı Çalışanları kendisine bağlı nüfustan direkt sorumlu iken toplum sağlığından dolaylı olarak sorumludur. Sorumlu olduğu nüfusun sağlık düzeyini korumak ve yükseltmek, yaşam kalitesini artırmak aile hekimliğinin görev alanıdır. Aile hekimliğinin görevleri arasında hamilelik, doğum, lohusalık, aile planlaması gibi durumların takibi, çocuk-yaşlı bakımı ve takibi, kronik hasta takibi, raporlar, evde bakım ve evde bakıma ihtiyaç duyan hastaların takibi vardır. Aile hekimliğinin görevleri arasında yer alan tüm bu durumlarda özellikle evde sağlık hizmetinin sunumunda TT uygulaması çok önemli bir yer tutmaktadır (8). Evde sağlık hizmetlerinde, ses ya da yüz algılayıcı sensörler aracılığıyla interaktif iletişimin kurulduğu, evde olan düşmelere karşı uyarı veren cihazlar aracılığıyla ev kazalarının azaltıldığı, kişilerin konum bilgileri ile daha hızlı ve kolay hizmet verildiği görülmektedir (9). Bu yöntemlerin yanında elektronik bileklik/bilezik, kafa ve kol bantları gibi araçlar ile düşmeler, ev kazaları, diyet, ilaçların alım zamanının hatırlatılması, egzersiz, tıbbi randevular gibi konularda da yardımcı olunabilmektedir (10, 11).

Yaşlı Sağlığı, Alzheimer ve Teletıp

Teknolojinin önemli katkılar sağlayabileceği alanlardan birisi de yaşlı sağlığı olup kronik hastalıklar yaşın ilerlemesiyle birlikte daha sık görülmekte ve yaşlıların çoğunda birden fazla kronik hastalık bulunmaktadır (12). TT’nin başarılı kullanımı ile kronik hastalığı bulunan yaşlıların bağımsızlıkları artmakta, konforları yükselmekte, yaşam kaliteleri iyileşmekte, sağlık kuruluşlarına başvuru sayıları azalmakta ve hastalar güçlenmektedir (13). Kronik hastalıklarda özellikle depresyon, kalp hastalığı, diyabet, astım, KOAH hastalığı bulunan yaşlılarda TT uygulamalarının etkisinin araştırıldığı bir çalışmada klinik olarak iyileştikleri, semptomlarının azaldığı, tedaviye uyumlarının arttığı belirtilmiştir (14). Bundan dolayı Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen SOPRANO Projesi (Yaşlı Avrupalılar için Hizmet Odaklı Programlanabilir Akıllı Çevreler) yaşlı insanların evde bağımsız yaşayabilmesi için teknolojinin kullanımını amaçlamaktadır (15). Ülkemizde de Laleci ve ark. yapmış olduğu SAPHIRE Projesi yaşlı, yatalak hastaların uzaktan takibini ve tedavisini amaçlamaktadır (16). Kautz ve ark. tarafından planlanan “Hafızaya Destek: Alzheimer Hastalarına Bilgisayarlı Destek Projesi” nde Alzheimer hastalarındaki hafıza ve problem çözme sorunlarına TT aracılığıyla çözüm sunmayı amaçlamaktadır. Proje ile hastaya takılacak bilekliğin pusula gibi çalışarak hastanın konumunun saptanması ve kaybolmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca projede Alzheimer hastaları için, sürekli açık halde bulunan bir “prompter” aracılığıyla hastaya hatırlatma yapılması ve hastanın gözlem altında tutulması da planlanmıştır. Bununla hastaların aşama gerektiren günlük işlerini yapabilmesi, bu hastaların kaybolmadan, güven içerisinde yaşayabilecekleri ortamın ve sosyal yaşama adaptasyonlarının sağlanması hedefler arasındadır (17).

Giyilebilir Teknolojiler

Evde sağlıkta ve hastaya uzaktan erişimi sağlayan her alanda TT kullanımı basit bir telefon konuşmasından ya da mesajlaşmadan, giyilebilir teknolojiye kadar uzanabilmektedir. Giyilebilir teknolojiler; hastaya ait fizyolojik ya da klinik verilerin kolaylıkla, sağlıklıca ve kesintisiz şekilde iletimini ve kaydını hastaya en az rahatsızlık vererek sağlarlar. En temel giyilebilir teknolojik ekipmanlar; elektrokardiyogram (EKG), elektromyogram (EMG), kalp atım hızı (HR), vücut ısısı, elektrodermal aktivite (EDA), arteryel oksijen satürasyonu (SpO2), kan basıncı (BP) ve solunum hızı gibi ölçümler için kullanılır (18–21). Neredeyse hepsinin ortak noktası sağlık hizmetine gerçek zamanlı (real-time) ulaşabilme imkânı sunmasıdır. Bu sistemlerin daha çok tercih edilebilmesi için çalışırken az enerji tüketmesi, kullanımının rahat ve ergonomik oluşu sağlanmalıdır (22). Gerekirse hastanın 24 saat izlenebileceği dijital yatak ile vücut parametrelerinin anlık takip edilebileceği imkân oluşturulabilir. Yapılacak bütünleşmiş yazılımla da riskli durumların otomatik ayırt edilebileceği ve bunlara anlık müdahale edilebilecek sistemler kurulabilir.

Dijital İzolasyon

TT Aile Hekimliğinde COVID-19 salgını döneminde aktif kullanılan bir alan olmuştur. COVID-19 sebebiyle izolasyondaki hastaların ‘dijital izolasyon’ aracılığıyla klinik durumları ve tedavileri uzaktan takip edilmiştir. T.C. Sağlık Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı ve tüm GSM operatörlerinin iş birliğiyle hayata geçirilen ‘Hayat Eve Sığar’ (HES) uygulaması ile HES kodu oluşturularak vatandaşların yaşadıkları bölgedeki risk durumunu ve hastalık yoğunluğunu harita üzerinden görebilmeleri sağlanmıştır. HES uygulamasında güvenli alanlar belirlenmekte ve risk yoğunluğunun yanı sıra, hastane, eczane, market, duraklar gibi acil ihtiyaçlarda bilinmesi gereken yerler hakkında bilgi verilerek ‘dijital izolasyon’ sağlanmaya çalışılmaktadır (23).

COVID-19 nedeniyle evde izolasyona alınan hastaların takipleri aile hekimleri ve il sağlık müdürlüklerince kurulan tedavi takip birimlerince telefon aracılığıyla yapılmış, hastaların klinik durumları, şikâyetleri sorgulanmış, klinik durum ve ilaç takipleri yapılarak tedavi önerilerinde bulunulmuştur. İhtiyaç duyulduğunda evlere doktorlu ekipler gönderilerek hastaların evlerinde değerlendirilmesi sağlanmıştır. Yakın takibi gerekenler ise yataklı tedavi kuruluşlarına sevkleri gerçekleştirilmiştir. Yalnızca COVID-19 nedeniyle izolasyonda olan hastalar değil, terminal dönem kanser hastaları, engelliler, yaşlılar gibi sağlık kurumuna başvurma zorluğu yaşayan, hastaneden taburcu olarak evine gelmiş post-op hastalar, takibi gerekli hastalar gibi özellikli grupların takibi aile hekimliğinde TT’nin kullanılabileceği durumlardır. Yapılan meta analiz çalışmalarında TT teknolojilerinin %45 oranında evde sağlık hizmetlerinde, %20 diyabet ve kardiyolojik hastalıkların yönetiminde, %35 ise sağlık hizmet basamakları arasındaki iletişimde ve robotik cerrahi yöntemlerde kullanıldığı belirlenmiştir (24).

Aile Hekimliği ve Dermatolojide Teletıp

Aile Hekimliği disiplin olarak sağlık kaynaklarının verimli kullanımı sağlar ve bunu bireylere sunulan bakımı koordine ederek, gerektiğinde hasta adına üstlendiği “danışman” göreviyle diğer basamaklardaki uzmanlarla teması yöneterek yapar (7). Aile hekimi TT aracılığıyla zamanını daha iyi yöneterek zamandan tasarruf sağlayabilir, teknoloji kullanımı ile evinden, işinden bulunduğu konumdan hastaya cep telefonu, tablet, bilgisayar üzerinden hastaya ulaşabilir, maliyet etkinliği sağlayarak daha yaygın sağlık hizmetini daha geniş bir kitleye sunabilir. Birinci basamakta evde sağlık hizmeti verilen ülkelerde yılda aile hekimi başına 43 hasta düşmektedir ve evde bakım hizmetlerinde mobil aile hekimliği yöntemi kullanımı ile hasta başına 22,3 dolar tasarruf etmek mümkündür (25). Aile hekimi gerek evde sağlık hizmet sunumunda görev almasından gerekse basamaklar, branşlar arası koordinasyonu sağlamasından dolayı TT kullanımının büyük kısmında yer alır. Bundan dolayı aile hekimlerinin TT’yi aktif ve verimli kullanması büyük önem arz etmektedir. TT teknolojilerinin aile hekimliğinde aktif ve verimli kullanılabilmesi içinse aile hekimlerinin etkin bilgisayar ve teknolojik okuryazarlık eğitimlerine ihtiyacı vardır. Bununla ilgili olarak ASM çalışanlarına üniversiteler veya bilişim merkezleri aracılığıyla kurslar düzenlenebilir ve çalışanların bu teknolojileri öğrenme durumları ASM çıktıları ile otomasyon sistemleri üzerinden takip edilebilir.

TT’nin birinci basamaktaki kullanım alanlarından birisi de teledermatolojidir. Hollanda’da aile hekimlerine mobil dermatoskop cihazı verilerek, cilt hastalıklarının TT sistemine entegrasyonu ile ilgili eğitim verilmekte devamında TT için gerekli altyapı sağlanmaktadır. Aile hekimleri hastaların cilt problemlerini TT kullanan dermatoloji uzmanlarına göndermektedir. Heijen ve arkadaşları 2010-2012 yılları arasında yaptıkları çalışmada teledermatoloji sistemi olmasaydı hastaların %81’inin ikinci basamağa, %6,3’ünün üçüncü basamağa sevk edileceğini belirlemişlerdir (26). Teledermatoloji sistemini kullanan Hollanda’da dermatoloji alanında hasta bekleme süresini 6-8 haftadan 4,6 saate indirmiş, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına daha az sevk olmuş ve maliyetlerde %40 civarında tasarruf sağlanmıştır (27). Türkiye’de Yıldız ve arkadaşlarının 2014 yılında dermatologların günlük pratikte teledermatoloji kullanımı üzerine yaptıkları çalışmada dermatologların %94’ünün çalıştığı klinikte teledermatoloji ünitesi olmadığı %85,4’ ünün teledermatoloji uygulamasının resmi olarak kurulup uygulanmasını desteklediği saptanmıştır (28). Ülkemizde bununla ilgili hayata geçirilebilecek bir proje ile benzer kazanımlar elde edilebilir. Diğer yandan TT’nin aile hekimliğinde kullanımının hem hastalara hem sağlık sigortalarına hem de aile hekimlerine yönelik kayda değer sosyoekonomik faydaları olduğu gösterilmiştir (29). Amerika’da uzaktan bilişim sistemleri aracılığıyla evde takip edilen diyabetik hastanın maliyeti 87 bin dolar civarında iken hastanede takip edilen diyabetik hastanın maliyeti 232 bin dolar civarındadır ve aradaki fark çok belirgindir. TT kullanılarak maliyet düşürülebilir ve edilen tasarruf miktarının bir kısmı TT’yi kullanan aile hekimlerine ve ASM’lere ek ücret olarak verilerek sağlık hizmeti sunanların TT’yi kullanmaları özendirilebilir.

Ufuk Açan Bir Mecra

Teknoloji baş döndüren bir hızda ilerlemektedir ve geleceğin tıbbı daha çok teknoloji tabanlı olacaktır. TT sistemi, sağlık hizmetlerine “yenilik”, “verimlilik”, “esneklik ve hız” kazandırarak dinamizmi sağlayan ve ufuklar açan bir mecradır. TT kullanımı ile hasta bekleme, hasta yatış süreleri azaltılarak sistem daha verimli hale getirilebilir ve sağlık maliyetlerinde azalma sağlanabilir. TT sayesinde verilerin saklanması, analizi, paylaşımı ve verilere ulaşım çok daha optimal düzeylerde gerçekleştirilebilir. TT sistemleri sağlık çalışanlarını devre dışı bırakmak ya da saygınlıklarını azaltmak için değil aksine sağlık çalışanlarının teknoloji ile güçlendirerek performanslarını artırmak için tasarlanmalıdır. Tüm bu nedenlerden dolayı ülkemizde TT kullanımı aile hekimliği başta olmak üzere daha da yaygın hale getirilmeli, gerekli hukuki ve teknik altyapı sağlamlaştırılmalı, sağlık personellerini TT kullanımına teşvik edecek modellemeler geliştirilmelidir. Sağlık sisteminin taraflarının (hizmet alan, veren ve yöneten) birlikte olumlu etkileşimin kurulduğu bir sistem oluşturulmalıdır.

Kaynaklar

1) Çapaci M, Özkaya S. The Use of Telemedicine During COVID-19 Pandemic. Anadolu Klin Tıp Bilim Derg. 28.05.2020, 260-2.

2) WHO. Telemedicine: Opportunities and Developments in Member States: Report on the Second 33Global Survey on eHealth. Geneva, Switzerland: World Health Organization; 2010, s.:3

3) Peterson CB, Hamilton C, Hasvold P. From Innovation to Implementation: eHealth in the WHO European Region. Copenhagen, Denmark: WHO Regional Office for Europe; 2016. 98 s.

4) Türk Nöroloji Derneği, e-Sağlık, TeleSağlık, TT Sistemlerinin Nörolojide Kullanımı Hakkında Türk Nöroloji Derneği’nin Önerileri;11. (Erişim Tarihi: 16.03. 2021).

5) SBSGM Sağlık Bilişim Ağı https://sba.saglik.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 16.03.2021).

6) TT ve Teleradyoloji Birimi Genelgesi 2019/16 https://sbsgm.saglik.gov.tr/TR,56635/teletıp-ve-teleradyoloji-birimi-genelgesi-201916.html (Erişim Tarihi: 16.03.2021).

7) Aile Hekimliği Nedir? – Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği https://www.tahud.org.tr/page/aile-hekimli%C4%9Fi-nedir (Erişim Tarihi: 16.03.2021).

8) T. C. Sağlık Bakanlığı. Sağlık Bakanlığınca Sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönerge, T.C. Sağlık Bakanlığı. /TR,11271/saglik-bakanliginca-sunulan-evde-saglik-hizmetlerinin-uygulama-usul-ve-esaslari-hakkinda-yonerge.html (Erişim Tarihi: 16.03.2021).

9) Van den Berg N, Schumann M, Kraft K, Hoffmann W. Telemedicine and Telecare for Older Patients-A Systematic Review. Maturitas. 01.10.2012; 73(2):94-114.

10) Public Telesurveillance Service for Frail Elderly Living at Home, Outcomes and Cost Evolution: A Quasi Experimental Design with Two Follow-ups | Health and Quality of Life Outcomes, https://hqlo.biomedcentral.com/articles/10.1186/1477-7525-4-41 (Erişim Tarihi: 23.03.2021).

11) Telesurveillance of Elderly Patients by Use of Passive Infra-red Sensors in a “Smart” Room, 2003. https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1258/135763303321159657 (Erişim Tarihi: 23.03.2021).

12) Ünsal A, Demir G, Özkan AÇ, Arslan GG. Huzurevindeki Yaşlılarda Kronik Hastalık Sıklığı ve İlaç Kullanımları. The Prevalance of Chronic Disease and Drug Use of the Olders Living in Nursing Home, 2011, http://adudspace.adu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11607/2066 (Erişim Tarihi: 23.03.2021).

13) Armstrong AW, Dorer DJ, Lugn NE, Kvedar JC. Economic Evaluation of Interactive Teledermatology Compared with Conventional Care. Telemed E-Health. 01 Nisan 2007;13(2):91-9.

14) A Systematic Review of the Benefits of Home Telecare for Frail Elderly People and Those with Long-term Conditions, 2007, https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1258/135763307780908058 (Erişim Tarihi: 23.03.2021).

15) Ambient Assisted Living Systems in Real-Life Situations: Experiences from the SOPRANO Project | SpringerLink https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-1-4419-8348-0_8 (Erişim Tarihi: 23.03.2021).

16) Laleci GB, Dogac A, Olduz M, Tasyurt I, Yuksel M, Okcan A. SAPHIRE: A Multi-Agent System for Remote Healthcare Monitoring through Computerized Clinical Guidelines. Annicchiarico R, Cortés U, Urdiales C,. Agent Technology and e-Health [Internet]. Basel: Birkhäuser; 2008, s. 25-44. (Whitestein Series in Software Agent Technologies and Autonomic Computing). https://doi.org/10.1007/978-3-7643-8547-7_3, (Erişim Tarihi: 23.03.2021).

17) Kautz H, Borriello G, Etzioni O, Fox D. Assisted Cognition: Computer Aids for People with Alzheimer. Gerontechnology. 01.01.2002; 2(1):90.

18) Chan M, Estève D, Fourniols J-Y, Escriba C, Campo E. Smart Wearable Systems: Current Status and Future Challenges. Artif Intell Med. 01.11.2012; 56(3):137-56.

19) Syduzzaman M, Patwary S, Farhana K, Ahmed S. Smart Textiles and Nano-Technology: A General Overview. J Text Sci Eng. 15.02.2015; 5.

20) Krehel M, Schmid M, Rossi RM, Boesel LF, Bona G-L, Scherer LJ. An Optical Fibre-Based Sensor for Respiratory Monitoring. Sensors. Temmuz 2014;14(7):13088-101.

21) Use of Mobile Health (mHealth) Apps and Wearable Technology to Assess Changes in Pain during Treatment of Acute Pain in Sickle Cell Disease | Blood | American Society of Hematology, https://ashpublications.org/blood/article/130/Supplement%201/2230/71470/Use-of-Mobile-Health-mHealth-Apps-and-Wearable (Erişim Tarihi: 22.03.2021).

22) Yilmaz T, Foster R, Hao Y. Detecting Vital Signs with Wearable Wireless Sensors. Sensors. Aralık 2010;10(12):10837-62.

23) Sığar HE. Güvenli Alan ve HES Kodu ile Sağlıklı Sosyal Hayat. :18.

24) Whitten PS, Mair FS, Haycox A, May CR, Williams TL, Hellmich S. Systematic Review of Cost Effectiveness Studies of Telemedicine Interventions. BMJ. 15.06.2002; 324(7351):1434-7.

25) Boling PA, Keenan JM, Schwartzberg J, Retchin SM, Olson L, Schneiderman M. Reported Home Health Agency Referrals by Internists and Family Physicians. J Am Geriatr Soc. 1992;40(12):1241-9.

26) Van der Heijden JP, de Keizer NF, Witkamp L, Spuls PI. Evaluation of a Tertiary Teledermatology Service between Peripheral and Academic Dermatologists in The Netherlands. Telemed E-Health. 31.03.2014; 20(4):332-7.

27) Ksyos at the TeleDermatology Skills and Practice Event https://www.ksyos.nl/en/news/ksyos-at-the-teledermatology-skills-and-practice-event/(Erişim Tarihi: 14.03.2021).

28) Türkiye’de Dermatologların Günlük Pratiklerinde Teledermatoloji Kullanımı http://www.turkdermatolojidergisi.com/archives/archive-detail/article-preview/trkiyede-dermatologlarn-gnlk-pratiklerinde-teleder/9628 (Erişim Tarihi: 14.03.2021).

29) Jennett PA, Hall LA, Hailey D, Ohinmaa A, Anderson C, Thomas R, vd. The Socio-economic Impact of Telehealth: A Systematic Review. J Telemed Telecare. Aralık 2003;9(6):311-20.

SD (Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü) Dergisi YAZ 2021 tarihli, 59. sayıda sayfa 42-45’de yayımlanmıştır.