Dijital Çağın Yanıltıcı Gölgeleri

Dijital çağın en büyük nimetlerinden biri bilgiye sınırsız erişim sağlamasıdır; ancak bu erişim, sağlık alanında yayılan yanlış bilgi salgını (infodemi) ile birlikte kritik bir tehdit unsuru hâline gelmiştir. COVID-19 pandemisiyle belirginleşen bu durum, bireysel sağlık kararlarını ve toplumsal bağışıklığı doğrudan hedef almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2020 yılında “sadece bir pandemiyle değil, aynı zamanda bir infodemiyle savaşıyoruz” diyerek bu mücadelenin hayati önemini vurgulamıştır.

Yanlış Bilginin Taksonomisi

Sağlıkta yanlış bilgi, niyete ve zararın kaynağına göre üç ana kategoride incelenir:

  • Misenformasyon: Kasıt olmaksızın, iyi niyetle paylaşılan yanlış veya yanıltıcı bilgidir.
  • Dezenformasyon: Bilginin yanlış olduğunu bilerek, kasten yanıltma amacıyla üretilip yayımlanmasıdır.
  • Malinformasyon: Aslında doğru olan bir bilginin, bağlamından koparılarak veya çarpıtılarak zarar verme amacıyla sunulmasıdır.

Örneğin “Aşılar otizme yol açar!” iddiası ilk ortaya çıktığında misenformasyon olarak yayılmış ancak ideolojik gruplar bu çürütülmüş iddiayı bile bile propaganda malzemesi yapmaya devam ettiklerinde dezenformasyona dönüşmüştür. Bu bilgi kirliliği, halkın sağlık otoritelerine ve bilimsel bilime olan güvenini sarsarak kanıta dayalı halk sağlığı önlemlerine uyumu azaltmaktadır.

Aşı Karşıtlığı, İnfodemi ve Somut Riskler

Temiz su ve sanitasyondan sonra halk sağlığının korunmasında en kritik aracı temsil eden aşılar, infodemi ortamında yayılan dezenformasyonun etkisiyle, toplumun belirli kesimlerinde kanıta dayalı olmayan aşı tereddüdü (kararsızlığı) ve güvensizlik olarak tezahür eden bir algı sorununa dönüşmüştür.

Aşı tereddüdü (kararsızlığı), DSÖ tarafından 2019’da küresel sağlığa yönelik ilk 10 tehdit arasında ilan edilmiştir. Modern tarihteki en bilinen örnek, 1998’de yayınlanan ve daha sonra geri çekilen sahte “KKK aşısı–otizm” makalesidir. Bu yanlış algı, pek çok ebeveynin çocukluk aşılarını reddetmesine ve bazı ülkelerde kızamık salgınlarının yeniden görülmesine yol açmıştır.

COVID-19 pandemi süreci ise, aşı tereddüdünün küresel bir tehdit potansiyelini gözler önüne sermiştir. “Aşı kısırlık yapıyor” veya “içinde mikroçip var” gibi temelsiz iddialar, sosyal medya aracılığıyla hızla yayılarak aşı kabulünü düşürmüştür. Yapılan araştırmalar, yanlış bilgiye maruz kalan bireylerde aşı olma niyetini belirgin bir olarak azalttığını bilimsel verilerle kanıtlamıştır.

Bilim Dışı Uygulamaların Tehlikesi

Dezenformasyonun yıkıcı etkisi aşılarla sınırlı kalmamış olup bilimsel temeli olmayan “alternatif” uygulamalar aracılığıyla da yayılmaktadır. Özellikle COVID-19 pandemisi sırasında, hiçbir bilimsel dayanak olmamasına rağmen, sarımsak, sıcak su gargarası veya ivermektin gibi ilaçların  hastalığı önlediği veya tedavi ettiği iddiaları küresel ölçekte dolaşıma girmiştir.

Bu durumun en çarpıcı ve trajik örneklerinden biri, “MMS” (Miracle Mineral Solution) adı altında pazarlanan klor dioksit (çamaşır suyu türevi) uygulamalarıdır. Otizm tedavisi vaadiyle çocuklara içirilen bu zararlı madde, yanlış bilginin hasta güvenliğini nasıl doğrudan tehdit ettiğini göstermektedir. Sahte tedavilerin sunduğu “sahte güven”, insanların aşılanma, maske kullanımı gibi ispatlanmış koruyucu davranışları ihmal etmesine yol açarak tehlikeyi katlamaktadır.

Sosyal Medya Dinamikleri ve Yankı Odaları

Sosyal medya platformları (Facebook, X/Twitter, YouTube vb.) bilginin en önemli yayılım mecralarıdır. Ne yazık ki, duygusal ve çarpıcı içerikler, bilimsel gerçeklerden daha hızlı viral olur. Yankı odaları (echo chamber) ve algoritma balonları ise bilgi kirliliğini pekiştiren kritik mekanizmalardır. Bu algoritmalar, kullanıcıların yalnızca kendi inançlarını teyit eden içeriklerle karşılaşmasına, zıt görüşlerin filtrelenmesine ve sahte bilgilerin neredeyse tek gerçeklik hâline gelmesine yol açar. DSÖ’nün bir derlemesi, sosyal medyada COVID-19 ile ilgili gönderilerin yaklaşık %28,8’inin yanlış veya yanıltıcı içerik barındırdığını tespit etmiştir.

Sağlık ve Bilim Okuryazarlığı: Kolektif Bağışıklık

Yanlış bilgiye karşı uzun vadeli ve en güçlü savunma, toplumun sağlık okuryazarlığı ve bilim okuryazarlığı düzeyini artırmaktır. Sağlık okuryazarlığı, bireylerin sağlık bilgisini anlama, erişme ve karar verme süreçlerinde kullanma becerisidir. Araştırmalar, bu becerileri düşük olan bireylerin yanlış iddialara karşı daha savunmasız olduğunu göstermektedir.

Medya okuryazarlığı yüksek bireylerin sağlık okuryazarlıklarının da yüksek olduğunu ve yanlış bilgiye karşı daha dirençli oldukları gösterilmiştir. Bu bulgu, dijital çağda doğru bilgiye ulaşma ve yanıltıcı içeriği fark etme yeteneği olan medya okuryazarlığının, sağlık kararları açısından hayati bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Türkiye’de internet kullanıcılarının yalnızca yaklaşık dörtte birinin çevrim içi sağlık bilgilerinin kaynağının güvenilirliğini sorguladığı dikkate alındığında, okuryazarlığı artırma çabaları bir zorunluluktur.

Hekimlerin Kritik Rolü ve İletişim Stratejisi

Toplum genelde tıbbi konularda en çok sağlık çalışanlarına güven duyar. Bu nedenle hekimler, dezenformasyonla mücadelede kilit bir role sahiptir. Hekimler, yalnızca hastalıkları tedavi eden değil, aynı zamanda doğru bilginin yılmaz savunucularıdır.

Hekimlerin bu sorumluluğu etkin bir şekilde yerine getirmesi için atması gereken adımlar şunlardır:

1. Sürekli Bilgi Güncelleme: Hekimler, kendi bilgi ve becerilerini güncel tutmalı ve en güncel kanıtlara dayalı bilgileri hastalarına aktarmalıdır.


2. Empatik ve Kanıta Dayalı İletişim: Bir hasta “Aşı kısırlık yapar mı?” diye sorduğunda, hekimin alaycı veya yargılayıcı olmak yerine, empati içeren ve bilimsel kanıta atıf yapan bir açıklama yapması hayati önem taşır.


3. Basit Analojiler Kullanma: Karmaşık bilimsel gerçekleri sadeleştirmek için basit benzetmeler kullanılmalıdır. Örneğin mRNA aşılarının DNA’yı değiştirmediğini anlatmak için, aşının “vücutta kısa süre kalan bir talimat kağıdı”na benzetilmesi gibi.


4. Halk Eğitiminde Aktif Rol: Hekimler, uzmanlık dernekleri aracılığıyla veya bireysel olarak sosyal medyada, kamu spotlarında ve seminerlerde doğru bilginin yayılmasına öncülük etmelidir. DSÖ, güvenilir sağlık otoritelerinin ve uzmanların sesinin, yanlış bilgileri çürütmede en etkili araç olduğunu vurgulamaktadır.


5. Profesyonel Duruşu Koruma: Hekimler, hasta memnuniyeti kaygısıyla yanlış bir uygulamaya (örneğin gereksiz antibiyotik talebi) boyun eğmemeli; bilimsel konsensüse uygun hareket ederek güvenilirliklerini korumalıdır.

Sonuç: Doğru Bilgiye Dayalı Kolektif Çaba

Sağlıkta yanlış bilgi, çözümü yalnızca hekimlere bırakılamayacak, çok paydaşlı bir halk sağlığı sorunudur. Hekimler bilimsel gerçeğin en görünür savunucuları olsa da, çözüm yasal düzenlemelerin, eğitim politikalarının, teknolojik çözümlerin ve tüm toplumun katılımını gerektirir.

Yanlış bilgiye karşı verilecek en güçlü cevap şeffaflık, bilimsel kanıt ve güvenilir iletişimdir. Bilgi okuryazarlığının artırılması, uzun vadede toplumun yanlış bilgiyi tanıyıp uzak durma becerisini yükseltecek ve bir nevi “toplum bağışıklığı” oluşturacaktır.

Hekimlik misyonu, yalnızca hastalıkları tedavi etmek değil, aynı zamanda toplumu cehaletten koruma sorumluluğunu da içerir. Hekimler, bilimsel birikimlerini ve güvenilirliklerini toplum yararına kullandıkça, dezenformasyonun yıkıcı etkisi azalacak ve toplum sağlığı güç kazanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sağlıkta Dezenformasyon, Hekim Sorumluluğu, İnfodemi, Aşı Tereddüdü, Sağlık Okuryazarlığı  

***                                                                                                                                                                       

Disinformation in Healthcare and the Responsibility of Physicians

The Deceptive Shadows of the Digital Age

One of the digital age’s greatest benefits is unlimited access to information. However, alongside the misinformation epidemic (infodemic) spreading in the healthcare field, this access has become a critical threat. This situation, which became apparent during the pandemic, directly affects individual health decisions and community immunity. In 2020, the World Health Organization (WHO) emphasised the vital importance of this struggle, stating that ‘We are fighting not only a pandemic, but also an infodemic’.

Taxonomy of Misinformation

Misinformation in health can be examined in three main categories according to the intent and source of harm.

Misinformation: False or misleading information shared with good intentions, without malice.

Disinformation: Information that is knowingly false and deliberately produced and published with the intent to mislead.

Misinformation: Information that is true, but presented out of context or distorted with the intent to cause harm.

For example, the claim that ‘vaccines cause autism’ first emerged as misinformation, but when ideological groups continued to use this debunked claim as propaganda, it became disinformation. This type of information pollution undermines public trust in health authorities and scientific evidence, reducing compliance with evidence-based public health measures.

Vaccine Hesitancy, Infodemic and Concrete Risks

Vaccines represent the most critical tool in protecting public health after clean water and sanitation. However, they have become a perception problem in certain segments of society, manifesting as evidence-based vaccine hesitancy and distrust due to the impact of disinformation spreading in an infodemic environment.

In 2019, the WHO declared vaccine hesitancy (indecision) to be one of the top 10 threats to global health. The most well-known example in modern history is the fake ‘MMR vaccine–autism’ article published in 1998 and later retracted.

This misperception has led many parents to refuse childhood vaccinations, causing measles outbreaks to reappear in some countries. The potential of vaccine hesitancy as a global threat has been highlighted by the ongoing pandemic.

Baseless claims such as ‘vaccines cause infertility’ or ‘they contain microchips’ have spread rapidly through social media, reducing vaccine acceptance. Studies have proven that exposure to misinformation significantly reduces the intention to get vaccinated.

The Danger of Non-Scientific Practices

The destructive impact of disinformation is not limited to vaccines; it also spreads through ‘alternative’ practices with no scientific basis. During the pandemic, for example, claims that garlic, hot water gargles or drugs such as ivermectin can prevent or cure the disease have circulated globally despite having no scientific basis.

One of the most striking and tragic examples of this is the use of chlorine dioxide (a bleach derivative) which is marketed as ‘MMS’ (Miracle Mineral Solution). Administering this harmful substance to children under the pretence of treating autism demonstrates how misinformation can directly threaten patient safety. The ‘false sense of security’ offered by fake treatments can lead people to neglect proven protective behaviours, such as vaccination and mask use, thereby multiplying the danger.

Social Media Dynamics and Echo Chambers

Social media platforms (Facebook, X/Twitter, YouTube, etc.) are the most important channels for disseminating information. Unfortunately, emotional and sensational content goes viral faster than scientific facts. Echo chambers and algorithm bubbles are critical mechanisms that reinforce information pollution. These algorithms cause users to encounter only content that confirms their own beliefs, filter out opposing views and make false information seem like the only reality. A WHO study found that around 29% of social media posts about the Coronavirus pandemic contained false or misleading information.

Health and Science Literacy: Collective Immunity

The most powerful long-term defence against misinformation is to increase health and science literacy in society. Health literacy is the ability of individuals to understand, access, and use health information in decision-making processes. Research shows that individuals with low literacy skills are more vulnerable to false claims.

Those with high media literacy have been shown to have high health literacy and to be more resistant to misinformation. This demonstrates the vital importance of media literacy in the digital age, as it enables individuals to access accurate information and recognise misleading content. Given that only around a quarter of internet users in Turkey question the reliability of online health information sources, efforts to increase literacy are imperative.

The Critical Role of Physicians and Communication Strategy

The public generally trusts healthcare professionals the most when it comes to medical issues. Therefore, physicians play a key role in combating misinformation. Physicians not only treat diseases, but are also staunch advocates of accurate information.

To fulfil this responsibility effectively, physicians must take the following steps:

1. Continuous Knowledge Update: Physicians must keep their knowledge and skills up to date and convey the most current evidence-based information to their patients.

2. Empathetic and Evidence-Based Communication: When a patient asks, ‘Does the vaccine cause infertility?’, it is vital that the physician responds with an empathetic explanation that references scientific evidence rather than being sarcastic or judgemental.

3. Use Simple Analogies: Simple analogies should be used to simplify complex scientific facts. For instance, to illustrate that mRNA vaccines do not alter DNA, they can be likened to ‘a short-term instruction manual in the body’.

4. Active Role in Public Education: Physicians should disseminate accurate information through professional associations or individually on social media, in public service announcements and at seminars. The WHO emphasises that the voice of reliable health authorities and experts is the most effective tool in debunking misinformation.

5. Maintaining Professional Integrity: Physicians should not bow to incorrect practices (e.g. unnecessary requests for antibiotics) out of concern for patient satisfaction; they should maintain their credibility by acting in accordance with scientific consensus.

Conclusion: Collective Effort Based on Accurate Information

Misinformation in health is a public health issue involving multiple stakeholders that cannot be left to physicians alone to solve. While physicians are the most visible advocates of scientific truth, the solution requires legal regulations, educational policies, technological solutions and the participation of the entire community.

The most effective response to misinformation is transparency, scientific evidence and reliable communication. In the long term, increasing information literacy will improve society’s ability to recognise and avoid misinformation, creating a kind of ‘community immunity’.

The mission of medicine is to treat diseases and protect society from ignorance. As physicians use their scientific knowledge and credibility for the benefit of society, the destructive impact of disinformation will diminish and public health will improve.

Keywords: Disinformation, Physician Responsibility, Infodemic, Vaccine Hesitancy, Health Literacy

Kaynaklar / References

Balkan İİ, Öztürk R. (2022).  Aşı kararsızlığı ve aşı reddi. Aşı kararsızlığı ve aşı reddi. 61:92-95.

Borges do Nascimento IJ, Pizarro AB, Almeida JM,  et al.(2022). Infodemics and health misinformation: a systematic review of reviews. Bull World Health Organ. 100(9):544-561. doi: 10.2471/BLT.21.287654.

Lazarus JV, Wyka K, White TM, et al. (2022). Revisiting COVID-19 vaccine hesitancy around the world using data from 23 countries in 2021. Nat Commun. 13(1):3801. doi: 10.1038/s41467-022-31441-x.

Öztürk R. (2019). Sağlıkta yanlış/yalan bilginin etkilerini azaltmada hekimlere düşen roller. SD (Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü) Dergisi, 51, 6–13.

Southwell BG, Anderson A, Berry A, et al.(editors). (2023) Equipping Health Professions Educators to Better Address Medical Misinformation [Internet]. Research Triangle Park (NC): RTI Press;  https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK595308/ doi: 10.3768/rtipress.2023.op.0086.2303 (Erişim Tarihi: 27.09.2025).

Wardle C,  Derakhshan H. (2017). Information disorder: Toward an interdisciplinary framework for research and policymaking. Council of Europe Report. https://rm.coe.int/information-disorder-toward-an-interdisciplinary-framework-for-researc/168076277c (Erişim Tarihi: 28.09.2025).

World Health Organization (2022). Infodemics and misinformation negatively affect people’s health behaviours, new WHO review finds. https://www.who.int/europe/news/item/01-09-2022-infodemics-and-misinformation-negatively-affect-people-s-health-behaviours–new-who-review-finds (Erişim Tarihi: 28.09.2025).