Hekimlik, tek tanrılı dinlerin bütünü tarafından “eşref-i mahlûkat (yaratılanların en şereflisi)” olarak kabul edilen “insan” sağlığı ile ilgili olduğundan, hekimliğin meslek etiğini ve etik ilkeleri göz ardı etmesi, kabul edilemeyecek
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi
1939 yılında İstanbul’da doğdu. Talatpaşa İlkokulu, Şişli Ortaokulu, İstanbul Beyoğlu Atatürk Lisesi’ni ve İstanbul Tıp Fakültesi’ni (1962) bitirdi. İç Hastalıkları Uzmanı (1966), İç Hastalıkları Doçenti (1971), Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı (1972), İç Hastalıkları Profesörü (1978) oldu. İç Hastalıkları görevine ek olarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı görevini üstlendi (1982-1986). Halen Alman Hastanesi’nde görev yapmaktadır. Çeşitli tıp dergilerde yazarlık ve editörlük görevleri üstlenen Hatemi’nin deneme ve şiir kitapları vardır. 1963 yılında Dr. Sezer Göze (Prof. Dr. Sezer Hatemi) ile evlenen Hatemi’nin biri kendisi gibi iç hastalıkları uzmanı olan iki çocuğu vardır.
Eski Mısır’da, Çin’de, Hintlilerde ve İran Uygarlığında hekimlik muhakkak ki Hipokrat’tan önce de vardı. Fakat sihir ve büyü ile ilgiyi kesmiş olan tıp biliminin (aynı zamanda tıp mesleğinin) bilinen ilk
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi10 yıl önce
Tıp eğitiminde “hasta görmek” tıp eğitiminin bir “vazgeçilmezi”dir. Bunu, tıbbın bir bilim değil bilimlerden yararlanan bir teknik olduğunu düşünürsek daha iyi anlarız. Meselâ inşaat mühendisliği, matematik, fizik, geometri bilimlerinden malzemeler
Prof. Dr. Hüsrev Hatemi14 yıl önce