Bir önceki yazıda medikal modelin halusinasyon konusunda indirgiyeci bir tutum içinde olduğu fikrini temellendirmeye çalışmıştım. Vurgulamak istediğim ana düşünce, psikiyatrisiler de dahil olmak üzere modern tıp uygulayıcılarının bir gösterge olarak
Prof. Dr. Hayrettin Kara
963 yılında Antalya’da doğdu. 1985’te İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Psikiyatri uzmanlık eğitimini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tamamladı. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi ve Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Uzun yıllar Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Klinik Şefi olarak görev yapan Kara, halen Medipol Üniversitesi’nde Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesidir.
Bilirsiniz, yalın hikâyeler vardır; yalındır yalın olmasına ama bizi en derinimizden yakalayıverir de şaşar kalırız sözün/anlatının gücüne. Şu bağ ve bahçeleriyle mağrur adamların hikâyesi de böyledir benim için. Hani bu
Prof. Dr. Hayrettin Kara3 yıl önce
Ölüm hüzünlüdür ve bizim en büyük hayal kırıklığımızdır. Yanımızda, yakınımızda olduğunu düşündüğümüz her şey uzaklaşır bizden. Uzaklaşır ve yabancılaşır ya da zaten yabancı olduğunu keşfederiz. Yanılsamalarla kurduğumuz ev yıkılır. Benliğimiz
Prof. Dr. Hayrettin Kara5 yıl önce
Çağımız, kavramları etik ve ruhsal kökenlerinden koparma konusunda oldukça mahir. Yalan-dezenformasyon ilişkisinde de görebileceğimiz gibi… Bir yalan türü olmasına karşın dezenformasyon, etik kökenlerinden öyle uzaklaştırılmıştır ki, yalan olmayan bir yalana
Prof. Dr. Hayrettin Kara5 yıl önce
Termodinamiğin ikinci yasası olmasaydı zaman geçmişe doğru da akabilirdi. O vakit, solan bir çiçeğin renkleri yeniden canlanabilir, bir vazonun ya da kırılmış bir kalbin parçaları yeniden bir araya gelebilirdi. Entropi
Prof. Dr. Hayrettin Kara7 yıl önce
Mekân ve psikoloji üzerine düşünmeye başladığımda zihnimde birbiriyle doğrudan bağlantılı olmayan bir yığın düşünce adacığı oluştu. Bir tarafta mekân algısının benlik algımızla ilişkisine dair fikirler, bir tarafta şairlerin kendilerine özgü
Prof. Dr. Hayrettin Kara9 yıl önce
Beş yıl önce Ulusal Psikiyatri Kongresinde “Psikoterapide Ölümden Saklanma Yolları” başlıklı bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamın temel tezi, ölüm anksiyetesine bağlı psikopatolojilerin çok sık olmasına karşın psikiyatrist ve terapistlerin bu
Prof. Dr. Hayrettin Kara9 yıl önce
‘Her derdin devası vardır; ölüm ve ihtiyarlıktan gayrı’. İlk gençlik yıllarımdan beri içime işlemiş darb-ı mesellerden biridir bu. Eskilerin bu hikmetli sözünün ikili mesajını hep anlamlı bulmuşumdur. Önce umuda yüreklendirir;
Prof. Dr. Hayrettin Kara14 yıl önce
İlk yazıda vurgulamaya çalıştığım temel düşünceleri bir kez daha hatırlayalım: Hekimlik bilim ve sanatının iki ana ilkesinden biri olan “Hastalık yoktur, hasta vardır” ilkesi modern tıp uygulamalarında değerini kaybetmiştir. Bu
Prof. Dr. Hayrettin Kara15 yıl önce
“Psikoterapi”nin, hekim yetiştiren her kurumun eğitim müfredatı içinde kuramsal ve uygulamalı zorunlu bir ders olması gerektiğini düşünüyorum. Bu düşüncenin, psikiyatrinin bile ağırlıklı olarak ilaç tedavilerine yöneldiği bir dönemde pek de
Prof. Dr. Hayrettin Kara15 yıl önce
Daha Fazla Yükle