Sağlık Bakanlığı Dış Yardımlar Koordinasyon Toplantısı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), UNICEF ve sivil toplum kuruluş temsilcileriyle WOW Otel'de bir araya geldi.

Kaynak: AA

Akdağ, ''Sağlık Bakanlığı Dış Yardımlar Koordinasyon Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, amaçlarının toplantı kapsamında yapılacak iki ayrı oturumda, Somali ve Filistin'in sağlık ihtiyaçlarıyla ilgili yapılabilecekleri konuşmak ve yapılan hizmetleri koordine etmek için bir fırsat oluşturmak olduğunu söyledi.
   
Toplantıda temsilcisi olan örgütlerin uzun süredir dünyanın çeşitli yerlerinde bu yardımları yaptıklarını ve yardımlara destek verdiklerini aktaran Akdağ, ''Biz de halkımızın cömertliğini de arkamıza almış biçimde bu ülkelere çok ciddi sağlık yardımları yaptık, bundan sonra da daha önemlilerini yapmaya kararlıyız. Bu toplantıda, Türkiye'nin oluşturduğu eylem planı taslağını da tartışacağız. Bu eylem planının içerisinde, sadece Hükümetimizin, Sağlık Bakanlığının eylemleri yok, sivil toplumun eylemleri de var. Biz bu konuda onları kendimize ortak biliyoruz'' şeklinde konuştu.
   
Recep Akdağ, Türkiye'nin bu eylem planının şekillenmesinde ve gelişmesinde, DSÖ ve UNICEF'in de önemli katkıları olacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
    
''Hükümet olarak şuna inanıyoruz: Somali ya da Filistin'deki gibi durumlarda o bölge halkına hizmet etmek bütün insanlığın görevidir. İnsanlık bundan kaçamaz, kaçınamaz. Bu şekilde yaşaşamayız. Başka insanlara gözünü yummuş, kulaklarını tıkamış bir hayat, medeni bir dünyanın hayatı olamaz. Bizim Partimizin de Hükümetimizin de ondan daha ileri olarak bu ülkenin kültürünün ve inançlarının bize söylediği budur. Bunun için gayret ediyoruz, bunun için burada birlikteyiz. Bizim işimiz sağlık. Türkiye'nin ya da Hükümetimizin yapacağı hizmetler ve yardımların sağlık tarafını geliştirmeye çalışıyoruz, Başbakan'ımızın da talimatlarıyla...''
    
Somali'de yapılan hizmetlerden bahseden Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    
''Her kim, dünyanın baskı altında olan, ezilen, kendisine ambargo uygulanan insanlarına yardım ediyorsa Allah ondan razı olsun. Her kim Somali gibi kuraklık, kıtlık, iç savaş sebebiyle sıkıntıya girmiş insanlara yardım ediyorsa Allah onlardan razı olsun. Biz onlarla birlikte olmaya, birlikte bu yaraları sarmaya devam edeceğiz. Şuna da inanıyoruz, bunu yaptığımız zaman biz kendi ülkemizde de daha fazla huzur içinde olacağız, oluyoruz. Bizim yaptığımız işlerin de bereketi artıyor.''
   
Bakan Akdağ, DSÖ ve UNICEF gibi kurumların adı geçtiğinde insanlığını bir kez daha hatırladığını anlatarak, şöyle devam etti:
   
''Biz Türkiye olarak, Somali halkını, Filistin halkını kendimizden ayrı tutmuyoruz. Bizim için Türkiye'nin herhangi bir köşesinde bir annenin, bir bebeğin sağlık hakkı neyse Somalili ya da Filistinli bir annenin, bebeğin sağlık hakkı aynıdır. Bu nedenle bu yardımlar, destekler için bu kadar motive olmuş durumdayız. Sivil toplum da aynı şekilde. Mesele sadece hastaları tedavi etmek değil, oradaki insanları korumaktır. Onlara temiz içme suyu sağlamaktır, kötü beslenmeden korunmasını sağlamaktır. Bunları başarabilecek güçteyiz. Bu toplantılar bu başarıyı en yüksek seviyeye çıkaracak ortaklık toplantıları, koordinasyon toplantılarıdır.''
    
 ''TÜRKİYE'DE 300 MİLYON DOLARDAN FAZLA YARDIM TOPLANDI''
Güçlerinin farkında olduklarını vurgulayan Akdağ, ''Bu gücü iş birliğinden ve Türk halkının desteğinden alıyoruz. Türkiye'de 300 milyon doların üzerinde para halkımız tarafından toplandı. Bizim halkımız Batılı ülkelerin halkı kadar zengin değil. Kişi başına 10 dolar gelirimiz var. Kişi başına geliri 50 bin dolar olan ve nüfusu bize benzeyen bir ülkeden bu hesaba göre 1,5 milyar dolar yardım çıkması gerekir. Ancak gerçekler böyle değil.''
    
Recep Akdağ, Türkiye'nin yardım kapasitesinin toplanan paradan ibaret olmadığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
   
''Bu bölgelere sağlık görevlileri cesaret edip giremiyor birçok yerde. Ancak bizim sivil toplulumuz, doktorlarımız, hemşirelerimiz, Sağlık Bakanlığının hizmet verdiği alanlarda gönüllü olarak sıraya giriyorlar bu bölgelerde hizmet vermek için. Para toplama konusundaki cömertlik, bu sefer yardım yapma hususunda büyük bir fedakarlık ve isteğe dönüşüyor. Türkiye'nin en büyük avantajı bu. Bu avantajı uluslararası toplumla birlikte kullanmak istiyoruz.''
    
''SOMALİ'YE SABİT HASTANE KURACAĞIZ''
Bakan Akdağ, bir soru üzerine de Ağustos ayında sağlık ekipleri olarak Mogadişu'ya gittiklerini belirterek, aynı ay içerisinde 50 ton gıda ve 10 ton ilaç yardımı yaptıklarını söyledi. Bir sahra hastanesi ile ilave 30 ton ilaç gönderdiklerini aktaran Akdağ, şöyle devam etti:
  
''Kurduğumuz hastanede, 21 sağlık personeli bugüne kadar, 10 bin 529 hasta muayenesi yaptı. Buralar ciddi hastaneler, buralar radjolojik işlemler yapılıyor, örneğin 377 röntgen gerçekleştirdik, laboratuvar işlemleri yaptık. 7 ambulans, 2 jeneratör, 2 ışık kulesi göndermiş durumdayız. İki ağır iklim tipi hastane, bir sağlık aracı göndermiş durumdayız. Kamplarda poliklinik hizmetleri yapıyoruz. Yakında (bir hafta) bir sahra hastanesi daha kuruyoruz. Orta dönemde sabit bir hastane yapacağız. TOKİ ile Başbakan'ımız bu talimatı verdi 200 yataklı bir hastane. Somali'nin dış kamplarında ilaç donanım desteği vereceğiz. Ana çocuk sağlığı aşılama hizmetleri vereceğiz. Çevre sağlığı hizmetleri vereceğiz.''