Yaşanılası bir dünya için
Gelişen toplumun ihtiyaçları doğrultusunda kendi alanını oluşturan bir ilk olarak ve oluşturduğu alanda kararlı bir şekilde yol alan SD, yeni bir aşamaya daha başlamanın heyecanını yaşıyor.
Küreselleşmenin hız kazandığı, bilgi toplumunun yaygınlaştığı bir ortamda, bir yandan küresel güçlerin insafına ya da insafsızlığına bırakılmış zayıf topluluklar adeta imha hareketine tabi tutulurken diğer yandan medeniyetler çatışması teorilerinin ardına sığınılmaktadır.
Sağlık profesyonellerinin ana görevi dünyayı insanlar için daha yaşanılır bir ortam haline getirmek olduğu halde, dünyanın efendiliğine soyunan küresel güçler, aktif veya pasif eylemleri ile -bazılarını rahat yaşatmak iddiasıyla- binlere, milyonlara, çocuk ve kadın demeden, ölümü, acıyı, ızdırabı reva görebilmektedir. Bu vahşeti medeniyetler çatışması tezinin ardına gizlemeye çalışmak hiç inandırıcı olmuyor. Bu, olsa olsa medeniyetsizliğin savaşı olabilir.
Bu hengâmede sağlık profesyonellerinin evrensel görev alanı daralmakta, insanın kendi eliyle oluşturduğu faciaların mağduru olan diğer insanların hayatlarını kurtarmaya yönelmektedir. Yani işgal edilen topraklar, yerleşim yerlerine atılan bombalar, bombalanan okullar, camiler, evler, bir yandan yeni mazlumlar doğururken bir yandan da evrensel sağlık ülküsü, sağlık profesyonellerinin evrensel görev alanı yara almaktadır. Bu da daha yaşanılır bir dünya özlemimizi ertelememize yol açıyor.
Şurası bir gerçek ki, bizi esir almaya çalışan ortalama anlayışlardan sıyrılıp berrak bir göz ve duru bir zihin ile çevremizi gözlediğimiz sürece insanlığa hizmet etme imkânı her zaman var olacaktır. Bu hizmeti herkes kendi alanında en iyi şekilde vermek durumundadır. Dolayısıyla herkes bulunduğu mevkiinin hakkını vermek, yapacağı katkıları en üst düzeyde yapmak, toplumumuzun ve insanlığın gelişmesine katkıda bulunmak zorundadır. Bu bağlamda heyecanı yitirmek olabilecek en kötü şeydir. Sürekli yenilik, sürekli gelişim ve sürekli hizmet peşinde koşma azmi, sağlık çalışanlarının ve sağlık düşüncesine katkıda bulunanların şiarı olmak durumundadır.
Sağlık sektörü, dünyada değişen yönetim anlayışı ve artan hasta bilinci ile birlikte, çalışanların giderek daha fazla meydan okumalara maruz bırakıldığı ve zorlukları göğüslemek durumunda kaldığı yeni ve dönülmez bir yola girmiştir. Bu yeni dönemde kırmadan ve dökmeden; dayanışma, anlayış, hoşgörü, sevgi ve birlik içinde yeni sisteme uyum sağlamak büyük önem taşımaktadır.
Sağlık politikaları ile birlikte değişik hastalık yönetimlerinden tutunuz sağlık bilişimine, tıp tarihinden tutunuz sanatkâr doktorlara kadar çok geniş bir yelpaze içinde ufuk açıcı, zihin yorucu ve akıl tırmalayıcı konuları, konukları ve gündemleri ile SD, kendi üzerine düşen görevleri yerine getirme uğraşı vermektedir. Bu konulardaki katkılarınız, yazılarımız hakkındaki olumlu veya olumsuz eleştirileriniz ve görüşleriniz bizim için son derecede kıymetlidir. Bunları özellikle istiyor ve bekliyoruz. Biliyoruz ki, daha söyleyecek sözü olan çok fazla meslektaşımız, arkadaşımız ve dostumuz var. Onların katkıları ile daha güzel, daha aydın, daha mutlu günlere doğru ilerlemeye devam edeceğiz.
Daha yaşanılır bir dünyayı, yaşanılası bir dünyayı birlikte kuracağız.
* Aralık-Ocak-Şubat 2008-2009 tarihli Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi 9. sayıdan alıntılanmıştır.